Federal Adalet Divanı kararı: Seyahat sigortası pandemileri kapsam dışı bırakabilir

Federal Adalet Divanı (BGH), seyahat sigortası poliçesinde pandemi kaynaklı zararları teminat kapsamı dışında bırakan bir hükmün geçerli olduğuna karar verdi. Bu özel durumda mahkeme, Alman Tüketici Örgütleri Federasyonu'nun itirazını reddederek, davayı reddeden Berlin Yüksek Bölge Mahkemesi'nin kararını onadı. BGH, hükmün ne muğlak olduğuna ne de tüketicilere haksız bir dezavantaj sağladığına hükmetti.

Davalının yıllık seyahat sigortası poliçesinin hüküm ve koşullarında "... nedeniyle oluşan hasarlar teminat kapsamında değildir" ifadesi yer alıyordu ve ardından gelen listede "pandemiler" de yer alıyordu. Sözlük, pandeminin "bulaşıcı bir hastalığın ülkeler ve kıtalar arasında yayılması" anlamına geldiğini açıklığa kavuşturuyordu. Davacılara göre, ek açıklamalara rağmen pandemi tanımı çok muğlaktı. Avukat Peter Wassermann, Karlsruhe'deki sözlü duruşmada, tüketicilerin bir pandeminin ne zaman başlayıp ne zaman bittiğini anlamakta zorluk çekeceklerini söyledi. Ancak bu, seyahat edip etmeme kararları açısından çok önemliydi. Hariç tutma maddesinin kapsamı onlar için net değildi.

Federal Adalet Divanı (BGH) farklı bir görüş benimsedi: Sorumlu Dördüncü Hukuk Senatosu, "Ortalama bir poliçe sahibi, davalı sigortacının menfaat sağlama yükümlülüğünün hangi durumlarda hariç tutulacağını maddeden açıkça anlayabilir," diye açıkladı. Günlük dilde pandemi terimi, "belirli bir bölgeyle sınırlı olmayan, ancak birçok ülke ve kıtaya yayılan bulaşıcı bir hastalık veya salgın" anlamına gelir. Bu tanım, sözlükteki tanıma da karşılık gelmektedir.

Karlsruhe'deki hakimlere göre, ortalama bir sigortalı, sözleşmeyi imzaladığı anda sigorta teminatının kapsamını ve hangi koşullar altında bu teminatın risk altında olduğunu belirleyebilir. Son olarak, bu madde, makul olmayan dezavantaj yasağının ihlali nedeniyle de geçersiz değildir.