Almanya'daki Dürziler | Berlin: Dürziler Suriye'deki şiddete karşı protesto gösterisinde bulundu

İslamcı milislerin ve hükümet yanlısı birliklerin Suriye'nin Süveyda vilayetindeki Dürzi azınlık mensuplarını hedef almasının üzerinden neredeyse bir ay geçti. Temmuz ortasında bir günde 200'den fazla Dürzi öldürüldü . Birçoğuna daha önce dinleri sorulmuştu. Reuters tarafından doğrulanan bir videoda yaşlı bir adamın "Ben Dürziyim, kardeşim," diye bağırdığı duyuluyor. Bir saniye sonra ise vurularak öldürülüyor. Pazar günü Berlin'de bir gösteri çağrısı yapan bir Dürzi aktivist grubu, "Süveyda 13 Temmuz'dan beri kan kaybediyor," diye yazdı. Grup şöyle devam etti: "Bu bir iç savaş değil, etnik temizlik planı."

Protesto yeri özellikle seçilmişti: Birkaç hafta önce, Suriyeli İslamcılar ve Şam'daki yeni yöneticilerin destekçileri, Kızıl Belediye Binası önünde Dürzilere yönelik şiddeti kutladılar ve açıkça azınlığın yok edilmesi çağrısında bulundular. Gösterinin organizatörlerinden Ömer Elkadamani, "Terörün olduğu yere gitmeye cesaret ediyoruz. Onlardan korkmuyoruz," diyor.

Çoğu Almanya'nın diğer bölgelerinden olmak üzere yüzlerce kişi katıldı. Dürzi bayrakları kavurucu öğle güneşinin altında dalgalanıyordu. Pankartlarda, Suriye geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara'nın bir fotoğrafının yanında "Ürdün'e insani yardım koridoru talep ediyoruz" ve "Bu teröristi durdurun" yazıyordu. Aktivistler başlangıçta bir açıklama okudular: Süveyda'daki Dürzi katliamının soykırım olarak tanınmasını, bağımsız bir uluslararası soruşturma komisyonu kurulmasını, zulüm görenlere insani vize verilmesini ve el-Şara rejiminin tanınmamasını talep ettiler.

"Evde oturup ağlayamayız. Süveyda halkının da güçlü kalabilmesi için pozitif enerjimize ihtiyacı var."

Leen Alaouch Derneği Sanad

Ardından söz Tarık Alaows alıyor. Pro Asyl'in mülteci politikası sözcüsü, "30'dan fazla köy yakıldı. 80'den fazla kadının kaçırıldığı belgelendi. Kuşatma ve açlık, savaş silahı olarak kullanılıyor," diyor. Uluslararası toplumun sessizliğinden özellikle öfkeli. "Faillerin isimleri açıklanmıyor." Almanya'da da Dürzilere karşı şiddet çağrıları yapılıyor; bazıları "Esad'a karşı birlikte savaştığımız kişilerden" geliyor. Ona göre, Süveyda'daki Dürziler "Suriye'de demokrasi projesi için" savaşıyor. 2015 yılında Suriye'den kaçan Alaows, eyaletleri Almanya'daki Dürzileri korumaya çağırdı. Birleşmiş Milletler, son aylarda yaşanan katliamların yanı sıra İslamcı HTŞ milislerinin İdlib ve Esad rejiminde işlediği suçları da soruşturmalı.

Berlin Yeşiller Partisi eyalet yürütme kurulu üyesi Enad Altaweel, 2014 yılında Irak'ta Ezidi halkına yönelik soykırımla paralellikler kurdu: "O zamanlar dünyanın sessizliği can kaybına yol açtı. Bugün tarih tekerrür etme tehlikesiyle karşı karşıya." Suriye'deki failler "IŞİD ruhuyla kardeş, hatta bazıları aynı ruha sahip." "nd"ye konuşan Altaweel, Alman hükümetini sınır dışı anlaşmalarını tehlikeye atmamak için "hesaplı bir sessizlik" sergilemekle suçladı. "Bu, şiddete izin vermektir."

Göstericiler Dışişleri Bakanlığı'nın önünden Brandenburg Kapısı'na doğru yürüyor. Sokaklarda davullar ve protesto şarkıları yankılanıyor, bayraklar rüzgarda dalgalanıyor.

Öğleden sonra, Kreuzberg bölgesindeki Kutsal Haç Kilisesi'nde müzik devam ediyor. İnsani yardım kuruluşu Sanad bir dayanışma konseri düzenledi. Moderatörlüğünü de yapan Omar Alkadamani, "Sadece sokaklarda gürültü yapmak istemiyoruz, aynı zamanda kültürümüzü İslamcı teröre karşı bir denge unsuru olarak kullanmak istiyoruz," diyor. Sanad 2017 yılında kuruldu. 13 Temmuz cinayetlerinden bu yana aktivistler, Suweida'daki insanlara eskisinden çok daha yoğun bir şekilde bakıyor. Kuruluştan Leen Alaouch, "Orada yiyecek dağıtıyoruz. Günde 1.000 porsiyona kadar, yerinde pişiriliyor," diyor. Kuruluş ayrıca hastane ve ilaç faturalarını da karşılıyor ve güvenilir bir ağ aracılığıyla bölgedeki yardımları organize ediyor.

"Sadece orada yaşayan insanlardan bilgi edinebiliyorsunuz," diyor Leen. Ona göre yardım etmenin aynı zamanda ses çıkarmak anlamına geldiği açık. Suriye'ye gidemeyeceği veya başına bir şey geleceği yönündeki tehditlere rağmen. "Savaş istemiyoruz. Bu bizim kültürümüz ve bu kültürün devam ettirilmesi gerekiyor," diye vurguluyor. Suriye'deki duruma rağmen, Berlin Dürzileri arasında neden umutsuzluktan çok mücadele ruhu var? Leen gülümsüyor: "Başka yolu yok. Evde oturup ağlayamayız. Süveyda'daki insanların da güçlü kalabilmeleri için pozitif enerjimize ihtiyacı var."