Triyaj kararı: Sağlık Bakanı Warken önemli bir karardan bahsediyor

Berlin. Federal Anayasa Mahkemesi, koronavirüs krizi sırasında yürürlüğe giren triyajla ilgili yasal düzenlemeleri iptal etti. Sağlık Bakanı Nina Warken, Karlsruhe yargıçlarının kararını "önemli" buluyor.

CDU'lu siyasetçi Salı günü Berlin'de gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bu tür istisnai durumlarda etkilenenler ve doktorlar için yasal olarak sağlam düzenlemelere ihtiyacımız var" dedi.

Warken, doktorların kararlarını verirken yasal olarak sağlam yönergelere güvenebilmeleri gerektiğini vurguladı. Bu nedenle federal hükümet, kararı "çok yakından" inceleyecek ve gerekli sonuçları çıkaracaktır. Bu, Anayasa Mahkemesi'ne göre bu alanda düzenleyici yetkiye sahip olan eyaletlerle iş birliği içinde yapılacaktır.

SPD Parlamento Grubu Sağlık Politikası Sözcüsü Dr. Christos Pantazis, "Amacımız, savunmasız grupların korunmasını garanti altına almak ve aynı zamanda olağanüstü durumlarda doktorlara yasal olarak sağlam bir rahatlama sağlamaktır" dedi.

Johna: Çok önemli bir karar

Marburger Bund Hekimler Sendikası Başkanı Dr. Susanne Johna, kararın şikayetçi hekimler için "büyük bir kişisel başarı" ve tüm tıp camiası için "son derece önemli bir karar" olduğunu söyledi.

Johna, Federal Anayasa Mahkemesi'nin tıp uygulamasının kabul edilemez eyalet düzenlemeleriyle kısıtlanamayacağına açıklık getirdiğini belirtti.

Johna, tıp mesleğinin özgürlüğünün, meslektaşlar arasında mesleki bilgi ve vicdana dayalı, hatta tıbbi ikilem durumlarında bile meslektaşlar arası anlaşmayla tıbbi kararlar alma özgürlüğü ve sorumluluğunu içerdiğini belirtti.

"Biz doktorlar için bu, aşırı acil durum ve sınırlı yoğun bakım kaynakları koşullarında, bu kadar zor koşullar altında mümkün olan en fazla sayıda hayatı kurtarmak için elimizden gelen her şeyi yapmamız gerektiği anlamına geliyor."

Ancak hukuk uzmanları, Karlsruhe kararından memnuniyetsizliklerini dile getirdiler. Ruhr Üniversitesi Bochum'da Kamu Hukuku, Sosyal ve Sağlık Hukuku ve Hukuk Felsefesi Bölüm Başkanı Profesör Stefan Huster, Science Media Monitor'a (SMC) verdiği demeçte, "Sonuç talihsiz çünkü artık bir triyaj düzenlemeleri karmaşası yaratma tehlikesi taşıyor," dedi.

Mahkeme davanın esasına ilişkin bir görüş bildirmedi.

Mahkemenin "kesin triyaj kriterleri konusunu anlamlı bir şekilde ele almaması" nedeniyle kararın hiçbir şeyi açıklığa kavuşturmadığını belirtti. Buna karşılık, Federal Anayasa Mahkemesi, engellileri ayrımcılıktan korumak için 2021 yılında yasal bir düzenleme talep etmişti. Huster, mahkemeye, "Düzenleme zorunluluğu hâlâ geçerli," diye hatırlattı.

Münih Ludwig-Maximilians Üniversitesi (LMU) Tıp Etiği, Tarihi ve Teorisi Enstitüsü Başkanı Tıp Etiği Uzmanı Profesör Gregor Marckmann, yoğun bakımda triyaj kararlarının nasıl alınacağına dair kararın yalnızca tıp mesleğine bırakılmasının iyi bir çözüm olmadığını söyledi.

Marckmann, SMC'ye verdiği demeçte, "Bunun yerine, organ naklinde olduğu gibi, yasama organının yönergeleri olmalı. Bu yönergeler, kriterleri ve genel prosedür ilkelerini formüle etmelidir," dedi. Ancak kriterlerin özel olarak uygulanması, tıpkı organ dağıtımında olduğu gibi, tıp mesleğine bırakılmalıdır. Bu noktada, Enfeksiyon Koruma Yasası'nın artık reddedilen 5c Maddesi "çok ileri gitti."

Gerçek zamanlı kapasite kaydına ihtiyaç vardır.

Köln-Merheim Hastanesi ECMO Merkezi Başkanı Profesör Christian Karagiannidis, artık yürürlükten kaldırılan yönetmeliğin neyse ki hiçbir zaman zor bir karara yol açmadığını belirtti. DIVI yoğun bakım kayıtlarının Alman hastanelerindeki yoğun bakım kapasitelerinin hasta yönetimine olanak sağlamasının da buna katkıda bulunduğunu sözlerine ekledi.

Divi kayıtlarının başkanı SMC'ye yaptığı açıklamada, "Tıbbi karar alma süreçlerini güçlendirmenin yanı sıra asıl mesaj da şudur: Gerçek zamanlı bir kapasite kayıt sistemi, triyajı önlemenin anahtarıdır, dolayısıyla olası krizleri göz önünde bulundurarak bunu Avrupa genelinde genişletmemiz gerekiyor." dedi. (ev/fst)