Yasaların olması yeterli mi?

Kanuna hüküm koymak faydalı olabilir ama her şey demek değildir. Mevzuat ve yaptırımlar insanların yaşam koşullarını iyileştirmeye katkıda bulunabilir, ancak bunlar tek olası eylemler değildir.
Gerçek iyileştirmeler, sebepleri ve bağlamı değiştirmekle olur; bu da bir yasayla başlar, doğru; ancak görev yalnızca bununla tamamlanmaz.
Bu kez özellikle kız ve erkek çocuklarının haklarından bahsediyorum. Bunları yerine getirmek veya garanti altına almak sizin dünyanızdan çok yetişkin dünyasıyla ilgilidir.
Bunun en açık örneği çocuk işçiliğidir. INEGI rakamlarına göre Meksika'da en az 3,7 milyon çocuk işçi olarak çalıştırılıyor.
Aynı rakamlara göre, çalışan çocukların yüzde 48'i "izinsiz" işlerde, yüzde 42,9'u ise uygun olmayan koşullarda ev işi yapıyor.
Bu uygulamaların tespiti ve cezalandırılmasının mümkün olup olmadığı, devletin bu konudaki imkânları ve görevi hakkında uzun uzun tartışabiliriz ama ben bir an durup çocuklarını zorla çalıştırmak zorunda bırakılan aileleri düşünmemizi istiyorum.
Bu olgu özellikle kırsal kesimlerde görülmektedir. Belediyelerin yoksulluk koşulları okula erişimi sürekli olarak zorlaştırıyor. Bazen sınıfa ulaşma çabaları hem maddi hem de kişisel açıdan oldukça maliyetli olabiliyor.
Bunun somut bir örneğini Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Projesi’nin bir yayınında okumak mümkündür. Birkaç ay önce kahve üreticilerinin durumunu ayrıntılı bir raporda anlatmıştı. Raporda üreticilerin, belirlenen kahve tedarik tarihlerine uymak için bazı ailelerin çocuk işçiliğini de dahil ederek karşılaştıkları zorluklar anlatılıyor.
Bu sorun, aradaki birçok yasaya rağmen çocukları etkileyen daha derin ve karmaşık bir şeyden kaynaklanmaktadır. Çocukların yaşam koşullarından bahsediyor. Onların aile kurma, eğitim alma haklarının sağlanması ve çalışmaktan alıkonulmaları sağlanmalıdır.
Ama çocuklar çalışıyorlar, çünkü aksi takdirde arsalar üzerindeki çalışmaları yürütmek için karşılamaları gereken hedeflere ulaşmaları zor olacak. Ailenize geçim sağlamak için tüm ellere ihtiyaç var.
Bu sektörde ve diğer pek çok sektörde aile koşulları çocukları çalışmaya zorluyor.
Aileler çocuklarına farklı bir imkân sunulmasını isterler ancak bazen sadece yiyecek garantisi vermek için çaba sarf ederler ve her türlü ekstra imkân bir ayrıcalık olarak değerlendirilir.
Ama asıl soru şu: Çocuk haklarını garanti altına almak için birçok yetişkin görevinin yapılması gerektiğinde ne olur?
Hükümet, yasada öngörüldüğü gibi, altta yatan sorunları ele almak ve çocukların refahını garanti altına almak için hangi gerçek adımları atabilir?
Belki de çocuklarla ilgili konuştuğumuz buluşmalarda sınıflara balon ve şeker getirmekten daha fazlası vardır.
@Micmoya

24-horas