Ev sahibi olmak: Orta sınıf için giderek ütopik bir hayal mi?

Ev sahibi olmak hâlâ bir hayal. Ancak orta sınıf için giderek daha az gerçek olan bir hayal. Öte yandan, Fransızların 10'da 8'i ev sahibi olmayı, çoğunlukla da bir müstakil ev sahibi olmayı hayal ediyor. Ancak Montaigne Enstitüsü'nün yeni yayınladığı rapora göre, orta sınıf içinde 10'da 2'den azı kendi evine sahip olma hayalini gerçekleştiriyor.
Artık ev sahipliğinin sadece seçkinlere mahsus olduğunu düşünen, cesareti kırılmış bir orta sınıf. Ve bu yanlış da değil, çünkü hanelerin %25'i, çoğunluğu zengin ve yaşlılardan oluşan bir grup, ülkedeki gayrimenkul varlıklarının %68'ine sahip.
Emlak piyasasına girmenin bu kadar zor olmasının temel nedeni, fiyatların maaşlardan 2-3 kat daha hızlı artması. 2000 yılındakiyle aynı mülkü satın almak için, bugün ilk kez ev sahibi olan birinin 25 yıl borçlanması gerekiyor; oysa 2000 yılında bu süre 15 yıldı.
Fiyatlar yükseldiyse, bunun nedeni Fransa'da ciddi konut açığının olmasıdır. Konut talebi artmaya devam ederken konut inşa etmek de zorlaşıyor.
Fransa her yıl konut yardımına yaklaşık 40 milyar avro harcıyor ancak bu yardımın çok azı ev sahibi olmaya yönelik.
Bu büyük bir toplumsal sorundur. Son yıllarda akla gelebilecek her kurum tarafından onlarca rapor yayınlanmış, yüzlerce öneri ortaya atılmış, ancak bunlar ya hiç uygulanmamış ya da çok az uygulanmıştır.
Montaigne Enstitüsü'nün sıraladığı en yenilikçi öneriler arasında mülkiyete erişim yollarının çeşitlendirilmesi (ilerici, paylaşımlı, parçalanmış mülkiyet) ve hayat sigortası türlerinin çeşitlendirilmesi ve bunların ölüm üzerine bir bahis olarak görülmesinin durdurulması yer alıyor.
RMC