İtalya'da artan iş yeri ölümleri: Hafife alınan bir sorun

Kabul edelim: İş artık sandığımız kadar güvenli değil. İtalya'daki ölümcül iş kazası raporları, bizi rahatsız edici bir gerçekle yüzleşmeye zorluyor. İşyerinde ölümlerin arttığı gerçeğini artık görmezden gelemeyiz; bu sadece istatistiksel bir sorun değil, tüm aileleri ve toplulukları etkileyen bir insanlık trajedisi.
Bu konuyu ciddiyetle ve filtresiz ele almalıyız, çünkü imparator çıplak ve ben size söylüyorum: işyeri güvenlik sisteminin kökten bir revizyona ihtiyacı var.
İşyerinde ölümlere ilişkin rahatsız edici verilerFerragosto'daki son olay, yadsınamaz bir gerçeği gün yüzüne çıkardı: İki işçi, önlenebilir olaylarda hayatını kaybetti. 46 yaşındaki işçi Giovanni Faniuolo, Puglia'daki San Rocco'nun koruyucu azizler günü için ışık takarken hayatını kaybetti. Manduria'da ise 53 yaşındaki temizlik işçisi Pasquale Dinoi, trajik bir kazada hayatını kaybetti. Bu olaylar münferit değil; INAIL, 2022'de 1.000'den fazla işyerinde ölüm kaydetti ve bu sayı artmaya devam ediyor. Gerçek, kabul etmek istediğimizden daha az politik doğruculuk içeriyor: Birçok kişi için iş bir savaş alanına dönüştü.
Peki iş yeri güvenliği neden bu kadar ihmal ediliyor? İstatistikler her şeyi açıklıyor: Önleme yatırımları yetersiz ve çalışan eğitimi genellikle bir yatırımdan ziyade bir maliyet olarak görülüyor. Buna ek olarak, birçok küçük ve orta ölçekli işletmenin güvenli bir çalışma ortamı sağlamak için gereken kaynaklardan yoksun olması ve bunun bedelini her zaman en yüksek oranda ödeyenlerin, günlük risklerle yüzleşmek zorunda kalan çalışanlar olması da cabası. Kendimize şu soruyu sormalıyız: Bu sorunu görmezden gelmeye devam etmek gerçekten kabul edilebilir mi?
Durumun karşıt akım analiziAncak verilerle yetinmeyelim. Bunun ötesine bakmak, bu olgunun kültürel ve yapısal nedenlerini analiz etmek çok önemli. İtalya'da işyeri riskine karşı belirli bir hoşgörü var ve bu tutum birçok işverenin zihniyetine yansıyor. "Her zaman böyleydi" sık sık duyduğumuz bir ifade. Oysa güvenlik sisteminin verimsizliğini körükleyen tam da bu zihniyet. Gerçek şu ki, iş kültürü değişmeden önemli gelişmeler bekleyemeyiz.
Dahası, pandemi iş dünyasındaki eşitsizlikleri daha da derinleştirdi. Yeni mesleklerin ve çalışma biçimlerinin ortaya çıkışına tanık olsak da, güvencesiz koşullarda çalışmaya devam eden çalışan kategorileri hâlâ mevcut. Mevsimlik işçiler, atık yönetimi çalışanları ve beden gücüyle çalışan herkes genellikle geride bırakılıyor ve kabul edilemez risklere maruz kalıyor. Dolayısıyla iş yeri güvenliği meselesi bir sosyal adalet meselesi haline geliyor. Bazı çalışan kategorilerinin bu günlük riski kabul etmesi doğru mu?
Rahatsız edici ama düşündürücü sonuçlarSonuç olarak, İtalya'daki iş yeri ölümlerindeki artış göz ardı edilemeyecek bir sorundur. Bu, hepimiz için bir uyarı niteliğindedir ve güvenli çalışmanın gerçekte ne anlama geldiği üzerine düşünmemiz için bir çağrıdır. Sorumluluğumuzu yalnızca yönetmeliklere uymakla sınırlayamayız; çalışma kültüründe, eğitimlerde ve güvenliğe yapılan yatırımlarda köklü bir değişim talep etmeliyiz. Mevcut durum proaktif bir yaklaşım gerektiriyor ve rehavete kapılma lüksümüz yok.
Bu nedenle eleştirel düşünmeye davet ediyoruz. Size söylediklerini sorgulamaktan korkmayın: İş yeri güvenliği bir ölüm kalım meselesidir. Sesimizi yükseltmeli ve herkes için daha iyi bir gelecek talep etmeliyiz, çünkü kaybedilen her hayat artık tahammül edemeyeceğimiz bir trajedidir. Bu gerçekliğe gerçekten alternatifler var mı? Ciddi ciddi konuşmaya başlamanın zamanı geldi.
Notizie.it