PKK törenini izleyen gazeteci İbrahim Varlı: Sadece AKP’nin gönderdiği gazetecilerde telefon vardı

PKK terör örgütü, yaklaşık 40 yıldır sürdürdüğü silâhlı eylemlerin ardından Irak Kürt Bölgesel Yönetimi sınırlarında, Süleymaniye’nin Dukan bölgesinde düzenlenen sembolik törenle ilk kez resmî şekilde silâh bıraktı. Törene Türkiye'den pek çok gazeteci katıldı. Yoğun güvenlik önlemleriyle Süleymaniye'ye giden gazetecilerin telefonları tören alanına alınmadı. Türkiye'den bir grup gazetecinin ise uçakla VİP olarak Süleymaniye'ye gitmesi dikkat çekti.
TELE 1'e konuşan BİRGÜN Gazetesi Yayın Koordinatörü İbrahim Varlı, silah bırakma törenindeki ayrıntıları aktardı. Varlı, yoğun güvenlik önlemlerine dikkat çekerken, siyasi isimlerin dahi telefonlarının bıraktırılırken AKP tarafından gönderildiği iddia edilen gazetecilerin telefonlarıyla alanda çekim yaptıklarını öne sürdü. Varlı iddialarını şöyle ifade etti:
Bu silah yakma töreninin, her adımı, her aşamasnın uzun uzun planlanmış, hesaplanmış ve ona göre uygulamaya uygulamaya dökülen bir durum. Silahların yani 30 kişi olmasınında hepsinin bir anlamı var. Niçin? Önde bir kadın vardı, Beşuz Zat vardı. Onun bir simgesel önemi var.
Metinlerinde de öne çıkan bazı kritik şeyler vardı. Biz kendimizi önce kadınlara, sonra gençlere, sonra halkımıza, sonra da tüm Ortadoğu ve Dünya halklarına emanet ediyoruz. Bakınız kadınlar, gençler, halkımız, halklarımız ya bunlar hepsi çok ince düşünülen şeyler.
Hakikaten çok fazla çok uzun bir yolculuk yaptık. Diyarbakır'dan bu törenin yapıldığı yere varmamız 12- 14 saat sürdü ama Erbil'de konakladık. Gece 2 saat Erbille Süleymaniye arasında burası. Kandilede yaklaşık 7075 km uzağında. Esasında ya çok uzak sayılmasa bile çok da yakın değil. Erbille Süleymaniye arasında Süleymaniye'ye daha yakın, Süleymaniye'ye bağlı bir muhitte kasabada bunu gerçekleştirdiler kırsalında.
"AKP'NİN GÖNDERDİĞİ GAZETECİLERDE TELEFON VARDI"
Telefon dahi yanımıza almamıza izin verilmedi. Çok sıkı güvenlik önlemeleri vardı. Ama AKP hükümetinin gönderdiği 56 gazeteci vardı. Onlarda telefon vardı mesela. Onlar telefon soktular. Hiçbirimizin, hiç kimsenin telefon sokmadığı bir yerde yani Ahmet Türk'ün, Leyla Zana'nın, DEM Eş Başkanlarının dahi telefon sokamadığı bir o merasim alanında bizim işte emniyet mi, istihbarat mı? MIT'in mi götürdüğü, ya da direkt saray talimatı mı götüren gazetecilerin telefonları vardı ve onlar fotoğraflar çektiler.
Türkiye'nin koruması altında giden istihbaratın kiminse ya telefon orada kimse de yok telefonu. Orada onlarca HDP milletvekili vardı, eş başkanları vardı. İşte hani Ahmet Türkler, Leyla Zanalar, bir sürü Avrupa'da gelen yetkililer, kimsede telefon yoktu.
Oradaki yenekelerde dahi yani Talaban yönetiminin o işi organize eden yetkililerde, üst düzey yetkililerde dahi yoktur. Çünkü çok sıkı güvenlik önlemleri alınmamıştı.
Hani şu uçakta vip ile giden o ekip işte. İşte 6 kişilerdi ve onları özel birileri koruyordu. Muhtemelen istihbarattan isimlerdi. Bilemiyoruz. Yanımızda not defteri almamıza izin verildi. Hani tükenmez kalem dahi yok, kurşun kalemleri götürdüğümüz yerde birileri telefonlar şeyler rahat rahat takılabiliyordu.
Kaynak: Haber Merkezi
Tele1