Ankara’nın Tarihî Hazinesi: Hacı Bayram Veli Camii, Türbesi ve Augustus Tapınağı

Doğusunda Roma döneminden kalma Augustus Tapınağı, güneyinde ise Hacı Bayram Veli Türbesi bulunuyor.
Kuzey ve batı yönlerine sonradan eklenen son cemaat yeri, yapının mimari gelişimini ortaya koyuyor. Minare, kare taş kaide üzerinde silindirik tuğla gövdeye sahip olup iki şerefesiyle türbenin güneydoğu duvarında yükseliyor. Dış cephedeki sivri kemerli taş nişler, alçı şebekeli pencereler ve tuğla kemerler Osmanlı mimarisinin zarif detaylarını yansıtıyor.
Son cemaat yerinin güney duvarında yeşil sırlı tuğlayı andıran yağlıboya sülüs hatla yazılmış “Kelime-i Tevhid” dikkat çekerken; mihrabı mukarnas nişli, boyalı ve kalıplama tekniğiyle yapılmış. Minber, taklit kündekari tekniğiyle ahşap üzerine boyanmış ve yüksek işçilik kalitesine sahip. Tüm nakışlar, dönemin önemli sanatçılarından Nakkaş Mustafa tarafından yapılmış. Cami, 1714’te Hacı Bayram-ı Veli’nin torunlarından Mehmet Baba tarafından onarılmış olup, 17. yüzyıl sonu–18. yüzyıl başı Ankara cami mimarisinin karakteristik özelliklerini taşıyor.
2016’da UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan cami, Bayramiyye Tarikatı’nın Anadolu’daki yayılımında da önemli bir simge.
Hacı Bayram Veli Türbesi
1429’da inşa edilen türbe, caminin mihrap duvarına bitişik konumda. Kare planlı, sekizgen tamburlu ve kurşun kubbeli yapının ön cephesi mermer kaplı. Portal kısmında renkli mermerlerle süslü dilimli kemer ve zikzaklı kilit taşları bulunuyor. Türbenin ahşap kapıları ise bugün Ankara Etnografya Müzesi’nde sergileniyor. Kubbe içi, sarı, turuncu, lacivert ve gri renklerde kalem işi süslemelerle bezeli. Türbe, 15. yüzyıl Ankara türbelerinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.
Augustus Tapınağı
Caminin doğusunda yer alan Augustus Tapınağı, Roma döneminden önce Kybele ve Men’e adanmış kutsal bir alan üzerine inşa edildi. M.Ö. 25–20 yıllarına tarihlenen tapınak, 36x54,82 metre ölçülerinde ve çok basamaklı bir podyum üzerinde yükseliyor. İmparator Augustus’un başarılarını anlatan Yunanca ve Latince kitabeleriyle önemli bir tarihsel belge niteliği taşıyor. Günümüze kadar iyi korunmuş olan yapı, Ankara’nın antik dönem mirasının en önemli örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.

Beğendim

Bayıldım

Komik Bu!

Beğenmedim!

Üzgünüm

Sinirlendim
Bu içeriğe zaten oy verdiniz.
turizmatlasitv