Bir yalanları daha çöktü! Hulusi Akar'ın kızı hakkındaki asılsız iddilara yanıt: Danıştay kararı bulunmuyor

Krizlerin eksik olmadığı Cumhuriyet Halk Partisi'nde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun sahte diploma skandalı gündeme geldi. İmamoğlu'nun diplomasının geçerliği olduğunu kanıtlamaya çalışan CHP'li gazeteciler iftiralara başvurdu. İsmail Saymaz ve Fatih Altaylı gibi gazeteciler, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar'ın kızı Serra Akar'ın diploması üzerinden yalanlarla dolu iddialara bulundu.

Hulisi Akar'ın avukatı Samet Can Olgaç, Akar'ın kızı hakkında çıkan haberlere ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada Olgaç, söz konusu haberlerin "gerçek dışı ve iftira mahiyetinde" olduğunu ve "kasıtlı bir şekilde" yayılmaya çalışıldığını ifade etti.

Olgaç, bazı gazetecilerin genç bir doktorun başarılarını ve duygularını hiçe sayarak ortaya attıkları iddiaların gerçekle bağdaşmadığını belirttiği açıklamasında şunları kaydetti:

"Her zaman insan haklarını dillerinden düşürmeyen ahlak, insanlık yoksunu sözde siyasi birtakım kişilerin, bazı gazetecilerin, genç bir doktor hanımın başarılarını, duygularını hiçe sayarak ortaya attıkları, gerçeklerle bağdaşmayan çarpıtma, yalan ve iftiraları ısrarla, kesinlikle reddediyor ve kınıyoruz. Türkiye'de 6 yıl süren tıp fakültesi eğitiminin ilk 2 senesinde verilen eğitim programı ile örtüşen DePaul Üniversitesi Pre-Medical Biyoloji programı, ABD'de sadece tıp fakültesine girmek isteyen öğrencilerin kabul edildiği uygulamalı derslerin ve klinik çalışmaların yer aldığı bir programdır. Türkiye'deki fen-edebiyat fakültesi biyoloji bölümü ya da eğitim fakültelerinin biyoloji öğretmenliği bölümünden tamamen farklıdır. Sayın Akar'ın kızı DePaul Üniversitesi Pre-Medical Biyoloji bölümünü 2 yıl süreyle okuyup, 4.0 ortalamayla tamamlamıştır. Bahsi geçen müracaatı müteakip gerekli işlemler için istenilen bilgi ve belgeler ile üniversiteye müracaat edilmiş, tamamen kişilerin dışında ilgili üniversitenin akademik ve bilimsel kurulunca değerlendirilmiş, karara bağlanmış, Hacettepe Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesine kabul edilmiş ve tahsilini başarıyla tamamlamış olup bu yasal haktan birçok başka öğrenci de yararlanmıştır."

"HERHANGİ BİR DANIŞTAY KARARI BULUNMAMAKTADIR"

Avukat Samet Can Olgaç, "İşlemlerin, kişiye özel olmadan ve hiçbir dış müdahale olmaksızın o dönemde yürürlükteki mevzuata uygun ve şeffaf bir şekilde kurul kararıyla" gerçekleştiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bu gerçeklerin bilinmesine karşın, Sayın Akar ve ailesini hedef alan karalama kampanyası ve itibar suikastı niteliğindeki bu tür dayanaksız, asılsız iddia ve yorumlar, basın meslek ilkeleri başta olmak üzere hiçbir etik ve ahlaki değerlerle bağdaşmamaktadır. Tamamen siyasi çıkar sağlama ve kamuoyunu yanıltma amacı taşımaktadır. Ayrıca, yayınlarda, Danıştay tarafından bir karar verildiğinden bahsedilmekte, Sayın Akar'ın kızının üniversiteye kabulü ile ilgili olarak verilmiş herhangi bir Danıştay kararı da kesinlikle bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, daha önce aynı konuda yapılan yayınlar bakımından Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği 30 Mayıs 2023 tarihli kararıyla; '…haberde talepte bulunanın kızı hakkında diploma usulsüzlüğü yapılarak iki bölüm arasında denklik olmamasına rağmen Tıp Fakültesi'ne kabul edildiği belirtilmişse de, talep evrakının incelenmesinde, söz konusu geçiş işleminin o dönem yürürlükte bulunan mevzuata aykırı olmadığı, benzer şekilde birçok öğrencinin de bu haktan yararlandığı bu hususta haber içeriğinin 'gerçek haber' niteliğini aşarak haber verme hürriyeti kapsamı dışında kaldığı gibi talep edenin toplum nezdindeki itibarını zedeleyerek kişilik haklarını ihlal ettiği, haberin gerçekliği hususundaki cevapların yayınlanmasının, yayına erişen kişiler açısından konu hakkında farklı bir kaynaktan bilgi edinilmesi imkanını sağlayacağı hususu birlikte gözetildiğinde…' denilerek tekzip talebinin kabulüne karar verilmiştir."

"YASAL YOLLARA BAŞVURULACAK"

Söz konusu karara karşı tarafın yaptığı itirazın da Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 14 Haziran 2023 tarihli kararıyla kesin olarak reddedildiğinin altını çizen Olgaç, "Buna rağmen ısrarlı bir şekilde yalanın dozunun artırılması, insani değerler ve basın ahlakıyla bağdaşmamaktadır." değerlendirmesini yaptı.

Söz konusu yayınlarda Akar'ın kişilik haklarını zedeleyici, onurla sürdürdüğü kamusal hizmet ve çalışmalarını hedef alan gerçek dışı iddialara yer verildiğini ve kamuoyunda yanlış algı oluşturulmaya çalışıldığını aktaran Olgaç, yanlı, gerçek dışı ve iftiraya varan yayınlarla ilgili yasal yollara başvurulacağını bildirdi.