Müsteşarlıklar geri geliyor
AK Parti’de 8. Olağan Büyük Kongre’nin tamamlanması, parti vitrini olan MKYK’nın önemli ölçüde değişmesi ve MYK’nın yenilenmesinin ardından Meclis grup yönetimi ile Cumhurbaşkanı Kabinesi’nde de önemli değişiklikler bekleniyordu.
Kabine değişikliğinin, Haziran ayında bakanların iki yıllık görev süresinin dolmasının ardından yapılacağı ifade ediliyor. Milletvekillerinde olduğu gibi bakanlar iki yıllık görev sürelerinin ardından müktesep haklarını elde edebiliyorlar.
Kabineyle değişikliği ile birlikte kamu bürokrasisinde bir başka önemli çalışma yürütülüyor. İhtiyaç üzerine yapılan taslak çalışmaya göre, parlamenter sistemdeki bürokratik mekanizmaların en önemlilerinden, devletin aklı ve hafızasını temsil eden bakanlık müşteşarlıklarının geri getirilmesi planlanıyor.
Bu düzenleme, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde önemli bir revizyon olacak. Çalışmayla ilgili kurumlardan görüşler alındı. Buna uygun mevzuat değişikliği için hazırlıklar da yapıldı. Yeni sistemle Başbakanlık Müsteşarı ile birlikte bakanlıkların müsteşarlıkları da mülga edilmişti. Taslak çalışma ile müsteşarların görev tanımı, yetkileri ve kadro tanımı, kadro cetvelleri de yeniden oluşturulacak.
Müsteşarların geri dönüşü ile bakan yardımcılarının sayısının da düşürülmesi ve müsteşarlarla birlikte görev alanlarının yeniden belirlenmesi gerekiyor. Taslak çalışmaya göre, şu anda dört olan bakan yardımcılarının sayısının da 1’e düşürülmesi planlanıyor. Bu konuda henüz kesin karar verilmedi ancak çalışmayı yürütenler bir bakan müsteşarla birlikte bir bakan yardımcısının yeterli olacağını savunuyor.
Geçen yılın sonunda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile “Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı” kaldırılmış yerine daha önce olduğu gibi “Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği” getirilmişti.
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile mevzuatta idari işler başkanlığına yapılan bütün atıfların Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine yapılmış sayılacağı da düzenlendi. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nin de eski sistemin Başbakanlık Müsteşarı gibi düşünülmesi gerekiyor.
Bakanlık müsteşarlarının teşkilat yapılanmasının Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kadro tanımı, yetki, unvan ve özlük haklarının ise yasa ile düzenlenmesi planlanıyor.
DEVLETİN AKLI VE HAFIZASI
Türk kamu idare hukukunda parlamenter sistemde devletin en üst seviyede uzman memuru olan müsteşarlık kurumu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte kaldırılmıştı. Müsteşarların yerlerinde oluşan boşluğu doldurmak üzere bakan yardımcılıkları getirilmişti ancak bakan yardımcılıkları istenilen katkıyı sağlamadı.
Eski sistemde Başbakanlık Müsteşarı en üst seviyede devlet memuru idi ve diğer üst düzey bürokratların özlük hakları Başbakanlık müsteşarına göre belirlenirdi. Başbakanlık müsteşarı kamu idaresinde Başbakan adına imza yetkisi olan tek isimdi.
Bakanlık müsteşarları da bir bakanlıkta bakandan sonraki en yüksek rütbeli kamu yöneticisi idi. Kelime anlamı itibariyle kendisinden bilgi alınan, danışılan kimse demektir. Müsteşar, bakandan sonra bürokraside en yetkili kişiydi ve devlet hizmetinde belirli bir süreyi doldurduktan sonra bu makama getirilirdi. Bir anlamda devletin aklı ve hafızası sayılırdı. Devlet memuru olan müsteşar; bakanın yardımcısı, danışmanı olduğu gibi aynı zamanda kurumun politika ve stratejilerinin belirlenmesinde önemli rol oynardı. Bakanlığın, plan-program ve projelerinin yönetiminden de sorumluydu. Kurumun rutin işlerinin kontrolü ve etkin şekilde yürütülmesi de müsteşarın sorumluluğundaydı.
Bakalım müsteşarlık mekanizmasının yeniden kurulmasıyla belli ölçüde kesintiye uğrayan devlet aklı ve hafızası geri getirilebilecek mi?
Habertürk