Dil Seçin

Turkish

Down Icon

Ülke Seçin

Turkey

Down Icon

Nirvana göçmen kadınların sesi oldu

Nirvana göçmen kadınların sesi oldu

Tuğçe ÇELİK

Nirvana, adını ana karakteri olan genç Afgan kadından alan bağımsız bir yapım olarak dikkat çekiyor. Uzun metraj filmin anlatısında Afganistan'daki Taliban rejiminden yeni doğan bebeğini de alarak kaçan Nirvana, bir çekim merkezi olarak gördüğü Avrupa'ya gidebilmek için insan kaçakçılarıyla, güvenlik güçleriyle ve türlü tehlikelerle yaşadıkları anlatılıyor. Hayatta kalma mücadelesi veren Nirvana'nın öyküsü gerçek bir hayattan uyarlanmasıyla birlikte görmezden gelinenleri de tüm çarpıcılığıyla seyircinin gözleri önüne seriveriyor.

Filmin yönetmenliğini ve senaristliğini İran asıllı Mohsen Rabiei üstlenirken, oyuncular Sadaf Noori, Seyed Asad Heydari ve Muhammed Cangören farklı karakterleri canlandırıyor. Afganistan’dan başlayarak İran, Türkiye ve Bulgaristan’a kadar uzanan dramatik göç yolculuğunu Afgan bir kadının gözünden anlatan film, göçün zorluklarını, kadın olmanın yükünü ve insan kaçakçılığı gerçeğini sarsıcı bir dille işleyen işliyor. İnsani bir trajediyi sinemasal bir ustalıkla perdeye taşıyan yapım, yalnızca bir göç hikâyesi değil; aynı zamanda umut, direniş ve kadın dayanışmasının da güçlü bir ifadesi olarak izleyiciyle buluşuyor.

Filmin yönetmeni ve başrol oyuncusu ile Nirvana’yı konuştuk.

Yaşam öykün ana karakterle çok benziyor. Nasıl yorumlarsın?

Sadaf Noori: Senaryoyu okuduğumda bir tuhaf oldum. İçimden bu resmen benim hayatım gibi dedim. Bazı şeyleri yıllarca unutmuş gibi yaparsın da ama aslında hiç unutmamışsındır. Öyle sahneler vardı ki, oynarken değil de yaşarken duygulandım. Bu hikâyede anlatılan hayatıma çok benziyordu. Örneğin memleketten kaçmak zorunda kalmış, orda yaşayamamış, burada da tutunamamış. Bazı sahneler daha önce yaşadığım şeyleri hatırlatıyordu tekrar tekrar yaşamış gibiydi. Filmdeki oynadığım karakter de yeni bir hayat kurmaya çalışıyordu; sürekli mücadele ediyordu ve kendi ülkesinden farklı ülkelere gidiyordu. Avrupa’ya gitme isteği vardı. O sahnelerde kendi kendime konuştum. İçimde bir şeyler patladı. Rol yaptım diyemem, içimdekileri çıkardım diyebilirim. Çünkü ben de öyle şeyler yaşadım, hâlâ yaşıyorum. Bazı şeyleri konuşamazsın ya, işte ben o filmde sustuklarımı konuştum.

Türkiye’de hangi statüde bulunuyorsun?

S. N. : Statüm yok aslında. Yani kimliğim ya da resmi bir durumum yok bu ülkede. Kağıdım, kimlik kartım ya da resmi belgem bulunmuyor. Varla yok arası yaşıyorum. Biri sorsa ‘bu kız kim’ diye devletin gözünde yokum ben. Ailemle yaşıyorum. Birbirimize tutunarak yaşamaya çalışıyoruz diyeyim. Birkaç ay önce denedik, yurt dışına kaçalım dedik aile olarak, bir umutla ama sınırda yakaladılar. Geri gönderme merkezine götürdüler. Bir süre orada kaldık. Sonra gitmeniz şartıyla salıyoruz dediler. Ama nereye gideyim? İran’a dönemem, Afganistan’a hiç dönemeyiz. Burada da kalamıyorum. Resmen boşlukta yaşıyorum. İran’da en azından bize vermiş oldukları kimlik kartı vardı. Türkiye’ye gelmeden önce zaten İran’daydık. Ailece gittik, uzun süre de orada yaşadık. Orada bize bir kimlik kartı verdiler, ikamet kartı gibi bir şeydi. Onunla hastaneye gidiyorduk, resmi işlerimizi yapabiliyorduk. Elimizde bir belge vardı, ‘varız’ diyebiliyorduk. Sonra Türkiye’ye gelmeye karar verdik. Aslında benim asıl niyetim Avrupa’ydı. Hep öyle düşündüm, hayalini kurdum. Birkaç kez de denedim gitmeyi ama olmadı, beceremedim. Yol kapandı, para bitti, polis çevirdi. Ama erkek kardeşim Avrupa’ya gidebildi. Kendi başıma birkaç kez de Avrupa’ya gitmeyi denedim fakat olmadı. Küçük kardeşim İstanbul’da hastalandı, acile götürdük. Hastanede kimlik sordular. Dedik ki ‘yok’ hiçbir hastane kabul etmedi. Durumun acil olduğunu söyledik yine de kabul etmediler. O gün resmi belgemizin olmamasının, gayri resmi yaşamanın ne kadar zor olduğunu gördük bir kez daha. Anladım ki, hasta da olsan, ölmek üzere de olsan, belgen yoksa sen de yoksun.

Oyunculuk yapmana ailen ya da çevrendekiler ne diyor?

S. N. : Özellikle annem ve babam her zaman yanımda oldular. Onların desteği olmasaydı, bu kadar cesur olamazdım. Beni yargılamadılar, yormadan sadece destek verdiler. Ama dış dünya… O bambaşka. Bazıları için oyunculuk hâlâ bir kadına yakışmayan bir şey. Çevremizdekiler, tanıdıklarımız bu işi bir iş bir meslek olarak görmüyorlar, sanki ayıp bir şey onlar için. Aileme bazı tanıdıklardan, akrabalardan telefonlar geliyor. ‘Kızını televizyonda gördük, ne işleri var, neden oynuyor?’ diye. Daha önce bir dizi de çekmiştik zaten. Sanki utanılacak bir şey yapmışım gibi konuşuyorlar. Ama bilmiyorlar ki, ben o sahnelerde sadece rol yapmadım; hayatta kalma mücadelesini verdim. Oynadığım her sahneyle benim gibi görünmeyen milyonlarca kadına, göçmene, sesi bastırılmış insana bir pencere açtım. Belki beni anlamadılar, eleştirdiler ama ben kendimi anlatmaya devam edeceğim. Çünkü bazen tek bir hikâye, birilerinin suskun hayatında yankı bulur. Ve o yankı, bir gün sessizliği yırtar.

∗∗∗

GÖÇMENLERİN NE YAŞADIĞINDAN HABERSİZLER

Neden bu hikâyeyi anlatmak istediniz?

Mohsen Rabiei: Amacım, kaçak göçmen olayına ve onların yaşadıkları zorluklara değinmekti. Özellikle bu zorlu yolculukta kadınların yaşamış olduğu zorlukları hatta çocuklarıyla göç eden kadınların çekmiş olduğu zorlukları da göstermekti. Filmde bir karakter yeni doğmuş çocuğuyla birlikte göç ediyor. Çocuklu bir şekilde başka bir ülkeye normal şartlarda seyahat etmek ne kadar zor . Bu insanlar günlerce aç susuz yürüyerek, zorlu hava şartlarında bebekleriyle çocuklarıyla kaçak yollardan göç ediyorlar. Bu yolda kaç insan, kaç çocuk can veriyor? Aynı zamanda insan haklarını savunan gruplara bir mesaj göndermek istedim. Çünkü bu olayların çoğundan ya habersizler ya da durumun ne kadar ciddi olduğunu kavrayamamışlar. Her gün yüzlerce insan, farklı ülkelere kaçak yollarla göç ediyor. Tabii ki bu yoldan para kazanan fırsatçılar da var, onlara ‘insan kaçakçısı’ deniyor, o da işin başta bir acı boyutu. Sadece yaşamlarını sürdürebilecekleri en temel şartlara ulaşmak için çabalıyorlar. Barınma insanın en temel yaşam haklarından fakat barınabilecekleri bırakın bir evi bir ülkeleri bile yok. Ama bu yolda ya ölüyorlar ya da çok ciddi zarar görüyorlar. Aslında yaşam hakkı için yaşamlarından oluyorlar. Film anlatısında bir kadın karakter üzerinden bunları bir kez daha gözler önüne sermek istedim. Düşünün bir insanın bir kadın olarak ülkesinde eğitim almasına bile izin verilmiyor ve normal bir insan gibi yaşamak için ülkesini terk etmek zorunda kalıyor. Hatta bunu filmin bir sahnesinde söylüyor: “Ben sadece insan gibi yaşamak, kızlar gibi okula gitmek istiyorum.”

Herhangi bir destek aldınız mı?

M. R. : Bu projede Norveç’te bir yapımcıyla iş birliği yaptık ve bütçeyi tamamen kendi imkânlarımızla karşıladık. Bu film Türkiye Norveç ortak yapımı. Onun dışında farklı fonlardan ya da sponsorlardan yani hiçbir kurumdan maddi destek almadık. Film, yaklaşık 30 kişilik bir ekiple ve oldukça zor şartlarda çekildi. Bağımsız bir iş olduğu için tüm ekip canla başla çalıştı. Çekimleri zorlu şartlar altında yaptık. Çünkü çoğu sahne dış çekimlerden ve tehlikeli lokasyonlardan oluşuyordu.

Filmde gerçek görüntüler var mı?

M. R. : Evet, filmin sonunda ve jenerik kısmında göçmenlerin zorlu şartlarda göç ederlerken başlarına gelenler, hatta gördüğü işkencelere dair gerçek görüntüler yer alıyor. Bu işin ciddi olduğunu ve gerçekliğini göstermek için bu gerçek görüntülere de yer vermek istedik her ne kadar bu görüntüleri görmek acı da olsa. Filmin hikâyesi Afganistan, Türkiye, İran ve Bulgaristan’da geçmekle birlikte çoğu sahneleri Türkiye’de çekildi. İran’da çekilen sahneler var özellikle İran sokakları caddeler ve genel görüntülerde gerçek İran görüntülerini kullandık. İsterdik ki filmi Afganistan’da da çekebilelim ama şu şartlarda böyle bir şey söz konusu bile değil.

∗∗∗

Nirvana, Amsterdam International Awards’ta En İyi Film ve En İyi Erkek Oyuncu ödüllerine layık görülürken Fransa’daki Red Movie Awards’ta En İyi Erkek Oyuncu ve Honorable Mention ödüllerini kazandı. Kanada merkezli Vancouver International Movie Awards ise Nirvana’ya En İyi Senaryo Ödülü’nü verdi.

BirGün

BirGün

Benzer Haberler

Tüm Haberler
Animated ArrowAnimated ArrowAnimated Arrow