Tayvan | Tayvan: Tai Chi Çin'e karşı yeterli değil

Bu sefer sivil dünya da işin içinde: Bir süpermarket zinciri, Tayvan'a bir saldırı durumunda insani yardımın nasıl dağıtılacağını prova ediyor. Ayrıca halk, hava saldırısı durumunda güvenliğe nasıl ulaşacağını ve tahliyenin nasıl yapılacağını öğrenecek. Tüm bunlar, ilk kez 22.000 yedek askerle ordunun hava, deniz ve karadan gelebilecek saldırılara karşı savunma sistemleri kullanmak da dahil olmak üzere adanın savunmasını tatbikat ederken gerçekleşecek. Tayvan en kötü senaryoya hazırlanıyor.

Bu Çarşamba gününden itibaren, Çin anakarasına sadece 120 kilometre uzaklıkta bulunan ada ülkesinde simüle edilmiş bir olağanüstü hal hüküm sürecek. Bu tür askeri tatbikatlar her yıl düzenleniyor, ancak bu sefer her zamankinden daha büyükler: daha fazla personel, daha fazla ekipman, daha fazla sivil katılımı ve daha fazla zaman. Bu yılki Han Kuang tatbikatları tam on gün ve dokuz gece sürecek - öncekinden iki kat daha uzun.

Çin Halk Cumhuriyeti vs. Çin Cumhuriyeti

Neden? Pekin'den yönetilen tek partili devletin (resmi adıyla Çin Halk Cumhuriyeti ) yakın gelecekte demokratik olarak yönetilen Tayvan adasına (resmi adıyla Çin Cumhuriyeti) saldırması riski son zamanlarda daha da arttı.

Böyle bir durumda nasıl davranılacağı, Tayvanlı yetkililerin yakın zamanda başka yerlerde yaşanan çatışmaları gözlemleyerek edindikleri bilgileri kullanarak öğrenmeleri gereken bir şey. Ukrayna ve Orta Doğu'daki savaşlardan alınan derslere dayanarak, Tayvan ordusu ayrıca Çin'in saldırısının muhtemelen yol açacağı bir yıpratma savaşından sağ çıkma şansını test etmek istiyor: Bir savaş çıkarsa, büyük ihtimalle uzun sürecektir, varsayım bu yöndedir. Tam da bu nedenle, askeri yetkililer yakın zamanda Tayvan haber ajansı CNA'ya sivil ve askeri sektörlerin yakın bir şekilde işbirliği yapmasının hayati önem taşıdığını açıkladılar.

Yıllardır, Pekin'in, gerekirse Tayvan'ı işgal ederek ilhak edeceği yönündeki tehditlerinin sıklığı ve yoğunluğu artıyordu. Genellikle Tayvan Çatışması olarak adlandırılan bu çatışma, Çin İç Savaşı'nın, yenilen Milliyetçilerin Çin Cumhuriyeti'ni sürdürmek için anakaradan Tayvan adasına kaçmasıyla sonuçlandığı 1949 yılına dayanır. Komünistler anakaraya yerleştiler ve Çin Halk Cumhuriyeti'ni kurdular.

Her iki devlet de yalnızca gerçek değil, aynı zamanda tek Çin olduklarını iddia ediyor. Tayvan yeniden fetih iddiasından yavaş yavaş vazgeçerken, Pekin'den yönetilen anakara Çin, Tayvan üzerinde hak iddia etmeye devam ediyor. Özellikle son yıllarda, ekonomik büyüme yavaşladıkça, toprak genişlemesine odaklanma arttı. Pekin ayrıca Tayvan'ı kontrol etmek istiyor çünkü o zaman donanmasıyla okyanusa daha iyi erişebilecek.

Özellikle ABD ve Japonya - Pasifik'teki nüfuzlarını sürdürmek isteyenler - bundan kaçınmaya çalıştıklarından, Tayvan ile işbirlikleri arttı. ABD uzun zamandır Tayvan'a askeri teçhizat sağlıyor. Ancak Japonya ayrıca Tayvan'ın kendi güvenlik stratejisinde merkezi bir rol oynadığını vurguluyor. Eskiden Japonya Öz Savunma Kuvvetleri'nde görev yapmış ve şu anda Tokyo Lisansüstü Politika Çalışmaları Enstitüsü'nde profesör olan Narushige Michishita, "ABD başkanı Tayvan'ı savunmak zorunda hissediyorsa, biz de öyle hissediyoruz." diyor.

Tayvan Trump'ın niyetleri konusunda emin değil

Son olarak, Tayvan'ın bu yılki daha büyük askeri tatbikatları, en azından Tayvan'ın da Donald Trump'ın bir Çin saldırısı durumunda nasıl tepki vereceğinden emin olmamasıyla açıklanıyor. Ocak ayından beri tekrar görevde olan ABD başkanı, ABD'nin önceki dış politika çizgisini birkaç alanda reddetti. Almanya'daki Tayvan misyonu tarafından ortaklaşa düzenlenen Berlin'deki Alman-Tayvan Sempozyumu'nda, Alman Uluslararası ve Güvenlik İşleri Enstitüsü'nden (SWP) Angela Stanzel yakın zamanda şunları vurguladı: "Kimse Trump'ın ne düşündüğünü bilmiyor." Askeri yığınak ihtiyat gereği devam ediyor.

Ve bu günlerde savaşan sadece Tayvan değil. Pekin'den yönetilen anakara Çin, Nisan ayında Tayvan Boğazı'nın orta ve güney kısımlarında kilit hedeflere yönelik hassas saldırılar ve ortak ablukalar uyguladı. Çin Doğu Komutanlığı'nda albay olan Shi Yi, o dönemde yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Tatbikatlar tanımlama, doğrulama, uyarı ve sınır dışı etme ile müdahale ve gözaltına odaklanıyor." Birçok kişiye göre bu, bir işgalin ilk aşamasını planlamak gibi geliyordu.